İngiltere'de dil okulu...
Bir iletişim penceresinden baktım, bir de başka pencereden... Başka pencereden bakınca zaten "yemişim iletişimini" demekten başka çare kalmıyor.
Efendim konumuz Vodafone'un reklam filmlerinen biri:
Gencimiz yolda bir afiş görür. Afişte "İngiltere'de Dil Okulu" yazmaktadır. Hemen babasını arar. Kampanya varmış, son günmüş, para ister. Patron baba veremez. Halbuki babasının şirketinde çalışanlar Vodafone hatlarını kullansa, mağdur patron baba bu sayede gerçekleşecek tasarruf ile oğlunu kursa yazdırabilirdi...
İletişim penceresinden bakış: Bu manzara sadece bu reklama özgü değil. Globalden dayatılmış bir "merkezisabit" kıyafetle tüketicisin karşısına çıkan ve yerelleştirilmemiş bir lisan ve üslupla konuşan markaların Türk halkına sempatik görünmelerine imkân ve ihtimal yok. Reklamlara da bu soğukluk öyle yansıyor ki... Vodafone bunlardan biri. Aklıma gelen bir diğer örnek de (müşterim olmasına rağmen) Lipton'dur. Ayrıca bu konu gayet derin konudur. Burada nokta.
Diğer pencereden bakış: İş hayatımızdaki tüm fedakârlıkları, patronlarımızın ve ailelerinin yaşam kalitesini yükseltmek için yapıyoruz.
İşte bu pencereden bakınca "yemişim iletişimi" diyesim gelmişti. Bilmem siz ne dersiniz?
2 yorum:
Gerçekten de alet edilen konulara bak... Yazık yazık...
ingiltere dil okullarıymış!!! Ne de basitçe işlemiş konuyu reklamlarımız...
Yorum Gönder