26 Aralık 2005

Yaratıcılığın sınırı...

Uçmak, delirmek, nereye kadar? Bazen yaratıcılığın çıktısı o kadar basit oluyor ki, hayran olmamak elde değil. Kısa süre önce, yine ilginç bir üretim seferimizde Harun bir dergide gördüğü ilanı anlattı.

Reklamveren
Nikon. Sayfa simsiyah ve üzerinde sadece şu yazıyor: "It's easy. Just remove the cap!"

Birkaç gün içinde
33 yaşına basacak biri olarak artık 20'li yaşlardaki huylarımdan bazılarını -mecburen- terk ettim. Bunlardan birisi de "aşırı mütevazılık". Bu huyum kariyerimdeki gelişimi yavaşlatmıştır, evet öyle olmuştur.

Binaenaleyh utanmadan kendimden de bir örnek vereceğim: Geçenlerde kardeş şirket istanbul.com ekibi aralarında konuşuyorlardı. Ben de terasa, sigaraya çıkmıştım ve çözüm aradıkları konuya kulak kabarttım: Bir iş ortaklarından gelen (Burgaz Rakı) ürünleri (büyük rakı) kendi müşterilerine yeniyıl armağanı olarak göndereceklermiş, nasıl bir sunumla göndersek diye kara kara düşünüyorlardı. İşte size basit çözüm: "Bakkaldan alınmış gibi gazete kâğıdına sarın, ama bu gazete kâğıdını özel bastırın, üzerinde de istanbul.com ile ilgili haber ve yazılar olsun..."

Evet evet, artık mütevazı değilim. Bu blog da ukalalığın dik alasını yapacağım yer olacak.

Eh, n'apalım? En ufak bir mesleki donanımı olmayan veletler kendilerini üstad sanır ve daha da kötüsü kendilerini işverenlere bu şekilde pazarlarken benim mütevazılıkta inat etmem inanın hiç ama hiç işime yaramıyor...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Biz senin mütevazi halini seviyoruz :) Bu arada blog'a bayıldım.

Sevgiler